1 Ekim 2012 Pazartesi

AMİŞLER - II


Copyright @ thegeminiweb.com

Amiş yaşam tarzı

Genelde çiftçilik, hayvancılık, marangozluk gibi işlerle uğraşan Amişler topraklarını aile içinde tutuyorlar. İşin enteresan yanı ise toprağın babadan en genç oğluna kalması. Abilerin ve ablaların buna razı olmaları bizim pek alışık olmadığımız bir durum. Aynı olayın bizde olduğunu bir düşünsenize. Mazallah diyorum sadece...

Bu arada arazi fiyatlarının eskisi gibi ucuz olmadığını düşünürsek, bu geleneğinde kısa süre sonra değişeceğini söyleyebiliriz. Zira turizmci Amişler türemeye başlamış. Hatta arazisinin bir kısmını Target'a satıp, medeniyete komşu olan Amiş çiftlikleride gördük.

Amişlerin en önemli farklılıkları teknolojiyi redetmeleri; Amişler, topluluklarının dünya ile iletişim halinde olmalarını istemiyorlar. Aslında herşeyin özetide burada yatıyor; hiçbirşey öğrenmesinler, hiçbirşey söylemesinler, itiraz etmesinler, inansınlar, ve itaat etsinler. Kısacası dünya işlerine kanmayın uzak durun tadındalar.

Hay Allah! Ne kadarda tanıdık geldi... 

Yoksa sizin hiç bilmediğiniz bir düşünce tarzımı?

Amişlerin elektrikle ve onun kablolarıyle bir problemleri var. Hatta bazılarının kablolu telefonlada birtakım sorunları var. Anlatılanlardan ve gördüklerimizden biz bir anlam çıkaramadık. Aynen buraya aktarıyorum. Çözebilen bizede haber versin.

Dünya malını evimize kadar getiriyor, kablolar sayesinde de dünyaya bağlanıyoruz diye panikliyorlar. Elektrik kabloları evin önüne kadar geliyor ama içeri sokmuyorlar.

Aynı uygulama telefon ve internet içinde geçerli. İşyerlerinde bilgisayar var ama internete bağlamıyorlar. Sadece kayıt tutmak için kullanıyorlar. İşyerlerinin önüne telefon kulübesi yapmışlar, iş için bile olsa, konuşmak isteyen dışarı çıkıyor. Görüşüp, hatta kısa kesip geri geliyor.

Evde telefon istemeyişlerinin bir sebebide evde ne olduğunun evin dışına duyrulur olmasıymış. Artık evde ne halt yiyorlarsa... Dedikodu filan yapıp dünya işlerine fazla bağlanılmasından da korkuyorlar. Sanki telefonsuz dedikodu yapılmazmış gibi.

Ha bu arada cep telefonlarına okey diyorlar. Hatta iphone lu Amişler gördük. Anlam veremedik.

Elektrik kullanmıyorlar, karanlıkta yaşıyorlar sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Adamlar elektiriğin dışındaki her türlü teknolojiyi kullanıyorlar. Evlerinde çamaşır makinası ve buzdolabı gibi bizde olan her teknoloji var. Tek farkları bu cihazları propen ile çalıştırmaları. Bazılarının evinde gazla çalışan jeneratör var. Bazıları güneş enerjisi ile çalışan piller kullanıyorlar. Hemen hemen her evin bahçesinde de dev propen depoları var.

Bu arada bazı Amişler elektrikli araba kullanıyorlarmış. Anlaşılan kablo eve girmediği sürece sorun yok.

Fakat kilise otomobil almalarını ve kullanmalarını yasaklıyor. Çünkü araba kullanmak dünyevi bir iş. Şehirleri birbirine bağlıyor. Cemaatin ingilizleşmesine sebep oluyor.

Sizde Bishop' un "Vay kafirler, vay!" dediğini duyar gibi oldunuzmu? 

Ben sadece "Bu kadar mı olur?" diyorum.

Sosyal yada ticari amaçlı araba kullanmalarında bir engel yok. İhtiyaç duyarlarsa taksiyede biniyorlar.

Amişler kısa mesafe seyahatler için genelde scooter tarzında bisikletleri, uzun mesafe seyatler için ise siyah kutu şeklindeki at arabalarını kullanıyorlar. Hatta at arabalarının etrafındada sinyalleri ve stop farları var.

 Copyright @ palabiyik.info

Amişlerin evleri herşeyleri. Tüm sosyal ihtiyaçlarını evlerinde geçiriyorlar. Evlerinde ibadet ediyorlar, sosyalleşiyorlar, yemek yiyorlar, evleniyorlar, hatta cenaze törenlerini evlerinde yapıyorlar.

Avrupada yaşadıkları baskılardan olsa gerek evde ibadet etmeye başlamışlar. Bu yüzden her evde ibadethane var. Her pazar birinin evinde buluşup ibadetlerini gerçekleştiriyorlar.

Biraz düşününce, bizim tarihimizdede, benzer baskılardan, benzer çözümü bulan kültürlerin olduğu aklıma geldi. Baskının dışında bir çözüm üretemeyen kültürlerin ortak özelliği olsa gerek...

Gezdiğimiz evin ibadethanesi iki bölüme ayrılmıştı. Rehberimizden kadınların bir tarafta, erkeklerin diğer tarafta oturduklarını öğrendik. Kimsenin neden diye sorası gelmedi. Kimseye anormalde gelmedi. Acaba Amişler ortadoğuda olsaydı bu kadar hoşgörüyle kabul görürlermiydi diye düşünmekten kendimi alamadım. Bir ara neden kimse bunlara demokrasi getirmiyor diye sorasım geldi. Cehaletim belli olmasın diye sustum.

Amişler ibadet esnasında eski Almanca (High German) dilinde, ilahiler söylüyorlarmış. Bu tören, bizim 30 dakika zar zor oturduğumuz tahta sıralarda yaklasik 4-5 saat sürüyormuş. Ne diyelim? İnsan inanınca herşeyden ayrı bir tat alıyor.

İbadethanenin duvarlarında hiç resim yoktu. Onun yerine aile büyüklerinin doğum ve ölüm tarihlerini yazan ferman şeklinde bir takım kayıtlar vardı. Amişler çok iyi kayıt tuttukları için, genç nesil soyağaçlarını çok iyi biliyorlar. Atalarının imajları ise anlatılanlara ve torunların hayal gücüne bağlı.

Aile kayıtlarının dışında, duvarda sadece bir raf ve üzerinde bir saat vardı. Sadelik, kayıtlar, ve saat gelenekmiş. Gerisi dünya malı. Yani uzak durmaları lazım diye ekledi rehberimiz.

 Copyright @ amishleben.com

Hernekadar mütevazi bir yaşam sürselerde, tahminlerimizin aksine, bizim gibi eğlenceye ve spora zaman ayırıyorlar. En sevdikleri spor dalı voleybol ve baseball. Fakat burada da Amiş usulü bir bakış açısı var. Sporu sırf zevk için yapıyorlar. Bu yüzden maçın kaça kaç olduğunu saymıyorlar yada kayıt etmiyorlar. Çünkü mucadeleyi ve hırsı dünyevi olarak algılıyorlar. Cemaatin bu duyguları kazanmasını istemiyorlar.

Basit bir şekilde düzenlenirse, bahçe düzenlemesine cemaat izin veriyor.

Günlük işler bittiğinde de karanlık iyice bastırana kadar, ailece kitap okuyorlar ve şarkı söylüyorlar.

Amişler gerektiğinde doktora, diş hekimine, yada göz doktoruna gidiyorlar. Ama bu meslekleri kazanmak için eğitimi almıyorlar.

Hernekadar doğal yöntemleri tercih etselerde, gerektiğinde ilaç kullanıyorlar.

Doğumu evde ebelerle yapmayı tercih ediyorlar. Eğer tibbi bir ihtiyaç varsa, hastaneyede gidiyorlar.

Amişler ihtiyaçlarının büyük kısmını yetiştiriyorlar. Yetiştirmediklerini ise bizimde alış-veriş yaptığımız marketlerden karşılıyorlar. Hatta Walmartta bile Amişlere rastlayabilirsiniz.

Amişlerde Eğitim

Amişler çocuklarını Amerikan okullarına göndermiyorlar. Bu ayrıcalığıda 1972 yılında bir yasa ila kazanmışlar. (1972 U.S. Supreme Court ruling)

Hemen hemen her mahallede bir odalı okulları var. Çocuklar bu bir odalı okulda 8 yıl temel eğitim görüyorlar. Birinci sınıf ile sekizinci sınıf aynı odada ingilizce, okuma, yazma, matematik, Amiş tarihi, çiftçilik, ve ev isleri dersleri görüyorlar. Onun dışındada okula gitmiyorlar. Sınıfta başarılı olan öğrenciler aynı sınıfta öğretmen olarak kalıyor.

Copyright @ palabiyik.info 

Amişler temel eğitim konusunda çok iddialılar. Sekiz yıl boyunca sürekli aynı eğitimi gören çocuklarının bizimkilerden çok üstün olduklarını düşünüyorlar. Rehberimiz ısrarla öğrencilerin hafızalarından, matematik yeteneklerinden, tarih ve coğrafya bilgilerinden bahsedip durdu. Ama markette karşılaştığımız 13-14 yaşlarındaki Amiş genci hesabı alırken 2.99$ ile 6.99$'ı hesap makinesi kullanmadan toplayamadı.

Rehberimiz sık sık Amişlerde olan ama bizde olmayan bir özellikten, yani saygıdan bahsedince sormadan edemedim; çocukların bu kadar saygılı yetişmeleri için Amişler ne yapıyorlar? Onlardan ne öğrenebiliriz?

Cevap çok tanıdık geldi; "saygısızlık yapanın tozunu alıyorlar."

Nasıl yani? Sopamı atıyorlar? Yasak değilmi?

Rehberimiz gülümsedi geçti. Burada Amiş yasaları geçer der gibi.

Anlaşılan Amiş medreselerinde falaka en etkili disiplin aracı... 

Ne diyelim? 

Fesuphanallah...

* * *






Eylül 2012
Ümit Palabıyık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder